
Hakkımda
Psikoloji eÄŸitimimin ardından psikolog olarak baÅŸladığım bir kamu kurumunda çalışma kliniÄŸim devam ederken Marmara Üniversitesi ve İstanbul Arel Üniversitesi'nde pedagojik ve klinik formasyonlarımı tamamladım. Klinik Psikoloji formasyonum süresince ve sonrasında bilimsel makaleler, sözlü ve poster bildiriler yayımladım. Kamu kurumlarında bulunan dezavantajlı bireylerin ruh saÄŸlığı hizmetlerinin geliÅŸtirilmesine yönelik planlanan bir çok projede eÄŸitimci olarak görev aldım. İnsana dair anlama çabam ve mesleki okumalarım derinleÅŸtikçe felsefeye olan ilgim arttı ve lisansüstü eÄŸitimime Felsefe ile devam ettim. Felsefeyi kendi çalışma pratiÄŸimle iliÅŸkilendirmek arzusuyla Çocuklar İçin Felsefe (P4C) eÄŸiticisi oldum. Åžimdilerde psikanaliz üzerine çalışmalarına devam etmekte, klinik ve akademik çalışmalar yürütmekte olan bir klinik psikoloÄŸum.

Psikoterapi Üzerine

YetiÅŸkin Psikoterapisi Nedir?
Bireyi diÄŸer tüm canlılardan ayıran ontolojik farklılığı düÅŸünüyor olması deÄŸil, konuÅŸuyor olmasıdır. KonuÅŸmak ise daima bir adrese yöneldiÄŸinden; insanın, ötekinde kendine dair bir yer aradığını söyleyebiliriz. Dilin sınırları içerisinde kalan birey, bu sayede, insan olmanın gerekliliÄŸi olan sosyal bir varlık olma iÅŸlevi kazanırken; bu iÅŸlev aynı zamanda onun ruhsal ızdırabının ana kaynağını oluÅŸturur. Sorgulamalar, içsel çatışmalar, yasak ve arzular, karmaşık duygu ve düÅŸünceler kiÅŸinin ruhsal ızdıraplarından bazılarıdır. YaÅŸamına devam etmek durumunda olan birey için ontolojik ve dayanılabilir olan bu ızdıraplar bazı özel durumlarla karşı karşıya kalındığında katlanılamaz olur. KiÅŸi için tutunduÄŸu anlamlar çözülür, acı artar, uyum azalır... Böylesi bir anda birey; sorgulamaya, yeniden gözden geçirmeye, öznel hakikatinin bilgisine ve yeni bir uzlaşıya ancak bir psikoterapistin eÅŸliÄŸindeki kendi sözü aracılığıyla ulaÅŸabilir.

Çocuk ve Ergen Psikoterapisi Nedir?
Çocukla yürütülen bir çalışma ile ergenlik sürecindeki genç bireyle yürütülen çalışma çoÄŸu zaman birbirinden farklılaşır. DüÅŸünce kapasitesi ve -düÅŸündüklerini dil aracılığı ile ifade etme olarak tanımlanan- sembolizasyon yeteneÄŸi henüz geliÅŸiyor olduÄŸundan; bir çocuk için kendisi, yaÅŸadığı sorunlar ve buna dair çözüm yolları hakkında düÅŸünebilmek ve tüm bunları sözel olarak ifade edebilmek oldukça zordur. Bu nedenle çocuklarla çalışırken sözlü iletiÅŸimin yerini sahneleme ve oyun gibi baÅŸka özel yöntemler alır. Bedeni yetiÅŸkin gibi olan fakat geliÅŸimsel süreci baÄŸlamında henüz bir yetiÅŸkin gibi düÅŸünüp, ifade etmekte zorlanan ya da belli sınırlamalara tabii olmak durumunda olan genç birey içinse, duygularının yükünden kurtulmak çoÄŸu zaman zorlayıcı ve uyumsuzluÄŸa yol açar nitelikte olabilir. Toplum normlarının içselleÅŸtirilmeye çalışıldığı ve bu baÄŸlamda kendine dair bir kimlik oluÅŸturma krizinin zirve yaptığı bu dönemde iyi-kötü, doÄŸru-yanlış, arzu-yasak, yasa-ihlal gibi deÄŸerler çoÄŸu zaman genç bireyin ruhsal dünyasında sınırları birbirinden ayrılmış olarak muhafaza edilemeyebilir. Yürütülen psikoterapi çalışması ise genç bireye ve ailesine uzlaşı ve çatışma çözümü için baÅŸka bir çözüm yollarının daha olabileceÄŸinin imkanını göstermeye çalışır.

Çift ve Aile Psikoterapisi Nedir?
AÅŸkı, "Sende olmayan bir ÅŸeyi onu talep etmeyen birine vermektir.” diye tanımlar Lacan. Üzerine uzun uzun düÅŸünülebilecek bu tanım, içerisinde gizli bir anlam ve paradoks barındırır. Bende olmayan bir ÅŸeyi, onu hiç talep etmeyen birine vermek demek; bende olmayanın -eksiÄŸin- onda olduÄŸunu ve ancak ondaki parça ile tamamlanacağımı varsaymak/düÅŸlemek demektir. Ama biliyoruz ki düÅŸler daima gerçek olmaz. Hatta düÅŸün düÅŸ olmasını saÄŸlayan tam da budur. Fakat kiÅŸi için bu düÅŸ ne kadar gerçek sanılıyorsa yani partnerinin, onun eksiÄŸini gidermeye dair atfı nedenli büyük ise, yüzleÅŸmek zorunda olduÄŸu gerçeÄŸin yol açacağı hayal kırıklığı da bir o kadar büyük olacaktır. Bu hayal kırıklıkları ve düÅŸle gerçek arasındaki uyumsuzluk ise bireyin hem kendi içinde hem de aile içinde çatışma yaÅŸamasına neden olmaktadır. Böyle bir durumda psikoterapi, öznenin hikayenin başına geri dönerek kendini, beklentilerini, iliÅŸkilerini kendi hakikati ve arzusu baÄŸlamında yeniden kurabilmesine imkan saÄŸlar.


Kadınsılık, Hamilelik ve Annelik Çalışmaları Nedir?
Gebelik, geçmiÅŸten günümüze kadar kadına verilmiÅŸ kutsal bir özellik olarak tasvir edilir ve yüceltilir. Bereketin, çoÄŸalmanın, yaÅŸamın devamlılığının, umudun sembolü olan gebelik süreci aynı zamanda yüceltilen bu ideallerin altında kadın ve kadınsı kimlik rollerinin ezilmesine ve deÄŸiÅŸen/deÄŸiÅŸecek olduÄŸu düÅŸünülen yaÅŸam/kimlik karşısında endiÅŸe duyulmasına neden olmaktadır. Bu gibi birçok öznel sebep dolayısıyla bir kadın için hamilelik süreci üstlenilmesi zor bir mesele haline gelebilir. Bedeniyle birlikte konumu ve kimliÄŸi de bir deÄŸiÅŸim sürecinde olan hamile kadın için, geleceÄŸi ile baÄŸ kurmaya baÅŸladığı bu dönemde, kendi geçmiÅŸine ve bakım verenine dair tüm baÄŸlar yeniden canlanır. Bu ara yerde, yeni annenin ya da anne adayının kendi kimliÄŸi üzerine anneliÄŸini inÅŸa edebilmesi, bakım verebilme kapasitesini ruhsal olarak geliÅŸtirebilmesi, endiÅŸeleri üzerine konuÅŸabilmesi adına psikoterapiyle desteklenmesi önerilmektedir. Yeni anne ya da anne adayı bu sayede, bir psikoterapistin sunduÄŸu ruhsal bakım ve güvenli alan içerisinde, duygulanımsal olarak zorlayıcı olabilecek meseleleri deÄŸerlendirebilme imkânı bulabilir.
Projektif Testler
KiÅŸileri yapısal olarak bir kategoriye yerleÅŸtirmek ya da etiket verir gibi ona bir hastalık veya ruhsal bozukluk atfetmek hem etik deÄŸildir hem de yürütülen saÄŸaltıcı çalışmayı olumsuz etkileyebilir. Ruh saÄŸlığı çalışanları olarak bizler, daha ziyade, yalnızca ruhsal semptomlarla deÄŸil deÄŸil; bireylerle, onların öznellikleri, yakınmaları, semptomlarının nasıl bir iÅŸlevi olduÄŸuyla ilgilenmeli ve bunları anlamaya çalışmalıyız.. Fakat bazı özel durumlarda, örneÄŸin birey için verilecek adli kararlar veya tıbbi bir tedavini belirlenecek olması gibi, yapısal problemin ne olduÄŸu konusunda karar verilmesinin önem arz ettiÄŸi, durumlarda psikolojik ölçme ve deÄŸerlendirmeye baÅŸvurulmaktadır. Bu kapsamda Rorschach Testi, Tematik Algı Testi, CAT gibi projektif veya Minnesota Çok Yönlü KiÅŸilik Envanteri, WISC- IV gibi objektif testler bir hekim ya da kurum tarafından tanılama ve ruhsal çalışmaya yardımcı olunması adına istenebilir. Psikolojik ölçme ve deÄŸerlendirme çalışmaları keyfi ve kiÅŸisel bir tercihle deÄŸil, bir kurum veya hekim talebi ile kiÅŸilere uygulanabilir.
Grup Psikoterapisi Nedir?

İnsan, doÄŸası gereÄŸi daima bir topluluÄŸun parçasıdır. Bu sayede ait olma, kimlik geliÅŸtirme ve güven içerisinde iliÅŸki kurabilme imkanlarına sahip olur. İnsan için bu özelliÄŸinin bir iÅŸlevi daha vardır ki, onu yaÅŸadığı toplumla uyum içerisinde kalmaya ve kendin kurgulayıp, kurabilmesine imkan verir. BenzediÄŸimiz ötekilerle kurduÄŸumuz iliÅŸkiler ile kendi benliÄŸimiz ile temas edebilir ve bunu deÄŸerlendirebiliriz. Bu baÄŸlamda grup terapisi benzer sorunlar yaÅŸayan, kendine ve yaÅŸadığı duygulara dair bir düÅŸünce oluÅŸturmakta ve bunu ifade edebilmekte zorlanan bireylerin bir araya gelerek; bir grup çalışmaları ile yaÅŸadıkları benzer problemi birlikte deÄŸerlendirebildikleri, birbirlerinden destek alarak problemlerine dair fikir oluÅŸturabildikleri bir psikoterapi yöntemidir.
"Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir..."
Sabahattin ALİ
İletişim
0553 496 99 30
